25 Ekim 2012 Perşembe

Bumerang Ödülleri 2012 Başlıyor!






20 bine ulaşan üye sayısıyla Türkiye’nin en kapsamlı, özgün ve kaliteli içeriklerini buluşturan Bumerang üyelerini ödüllendiriyor.
Yarışmacılar En Tarz Blog, En Çalışkan Blog, En Sosyal Blog, En Bilge Forum, En iyi Yerel Site ve En Uyumlu Site kategorilerinde yarışacak.
29 Kasım Perşembe günü yapılacak ödül töreninde en çok oy toplayan 10 site jürinin belirleyeceği 3′er finalist ile ödüllerini kazanacaklar.
Yarışmada ödül olarak kategori finalistleri birer Yeni iPad, sponsor süpriz ödülleri ve geniş kapsamlı basın duyuruları bekliyor.
Yonca'nın blogu "En Tarz Blog" kategorisinde Bumerang Ödüllerine başvurdu.
Tüm ziyaretçilerimizden desteklerini bekliyoruz.
Oy Vermek İçin Yapmanız Gerekenler:

1) Aşağıda ki OY VER butonuna basın…
Bumerang Ödülleri Oy Ver!

2) Açılan sayfada Cep telefonunuz yazan alana cep telefon numaranızı yazıp telefonunuza gelen doğrulama kodunu Doğrulama Kodu alanına girin
3) Son olarak OY VER butonuna basın.

Not: Doğrulama kodu talebi tamamen ÜCRETSİZDİR.

23 Ekim 2012 Salı

Bond, Sony ile İstihbarat Topluyor!


23. macerasına çıkan James Bond’un yeni filmi “Skyfall”, 2 Kasım’da vizyona giriyor. Bu sefer MI6 saldırı altında ve James Bond hem arkadaşlarını korumak, hem de M’e olan sadakatini kanıtlamak zorunda. Sen de gerçek bir Bond hayranıysan, Sony’nin sürükleyici sosyal medya oyunu “AjanS” bir hayli ilgini çekecek.

Sony, “Skyfall” lansmanı ile birlikte geçenlerde açıkladığı sosyal medya oyununun ilk görevini dün verdi. Bond’un zihni sinir alet edevatları olmadan sıkıntıya düşeceğini düşünen Sony, “4 ekran ile Bond’a yardım et” görevini açıkladı. Q’nun verdiği görevde 4 ekran olarak TV – Tablet – Akıllı Telefon ve Laptop düşünülmüş. Bu 4 ekranın nasıl kullanılacağı da kullanıcılara bırakılıyor.



Q’nun sorusu ise şu şekilde:

“Eğer sen olsan, bu 4 ekrandan hangisini seçerdin ve o ekrana hangi özelliği eklerdin?”

Sen de bir ekran seç, farklı ve Bond’un işine yarayacak bir özelliği Twitter’da #M1benyaptım hashtag’i ekleyerek paylaş. En çok retweet edilen ve Sony jurisi tarafından seçilen fikirlerin sahipleri, Bond’un güvendiği Sony Xperia Tablet S, Gala Gecesi davetiyesi ve Bond 50. Yıl Blu-ray seti kazanacak.

Bakalım gerçekten Bond’a yardımcı olabilecek zihni sinir bir yanın var mı?

Yeni görevleri öğrenmek için, #AjanS hashtag’ini takibe devam et.

https://www.facebook.com/SonyTR
https://twitter.com/Sony_Turkiye #AjanS #M1benyaptım

Bir bumads advertorial içeriğidir.

8 Ekim 2012 Pazartesi

Alıklar Birliği

Yine bir kitap analizi ile karşınızdayım.
Kitabımız ilginç bir özelliğe sahip: Amerika'da yaşamda olmayan bir yazara verilen ilk Pulitzer ödülüne sahip.
Kitabın adı Alıklar Birliği. John Kennedy Toole'un ilk ve haliyle son kitabı. 30 yaşında intihar ederek hayatına son veren yazarın taslakları annesi tarafından yayınevine iletilir. Yayınevi editörü hanımefendiyi kırmamak adına yazılarını şöyle bir okur, fakat ilk sayfadan kendini beğendiren kitap karşısında fazla dayanamaz ve kitabın basımı gerçekleşir.
Alıklar Birliği hikayesi ve sevimli, bir o kadar obur ve ukala kahramanının peşinden sürüklenerek okunan zevkli bir kitap. Kahramanımız Ignatius Reilly üniversiteyi okumuş fakat bulduğu işlerde bir türlü dikiş tutturamamış birisi. Annesiyle birlikte yaşıyorlar ve annesinin eski bir Plymouth arabası var.
Hikaye Ignatius ve annesinin D.H.Holmes alışveriş merkezinde bir polisle yüz yüze gelmeleri sonucu başlıyor ve zincir olaylarla bağlanarak ilerliyor.
New Orleans aksanını başarıyla aktaran kitabın maalesef orijinal dilinde okumadığımdan Türkçe'ye çevrilmiş aksan farklılıklarıyla yetinmek durumunda kaldım.
Ignatius'un polis tarafından tutuklanmasına ramak kalmasının ardından annesiyle yaşadıkları bir deneyim sonrası iş bulması zorunlu hale gelir. Gazete ilanlarından görüşmeye giden Ignatius işinde de rahat durmaz ve insanların örgütlenmeleri konusunda teşvik etmeye çalışır.
Kahramanımız aynı zamanda güncesini de yazmakta, yaşadıklarını kitap haline getirmek için anlatmaktadır.
Tüm bunlardan yola çıkarak Ignatius'un aslında John Kennedy Toole olduğunu, yazarın kendi hayatını traji komik olarak, esprili bir dille anlattığını varsaydım.
Kitap içerik olarak doyurucu ve gayet akıcı. 
Okumak isteyenlere gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.

2 Ekim 2012 Salı

Pozitif Olmak Üzerine

Geçen gün eşimin gönderdiği bir yazı bu. Çok beğendiğim için blogumda paylaşmak istedim. Yazar bilinmiyor.

Ben, sağlıklı ve mutluyum

Güzel ve iyi olanı görebiliyorum.

Negatif düşünceler ve inançlarla kendimi alçaltmayı reddediyorum.

Ağız dalaşlarına, karışıklığa, ve geçimsizliğe karışmayı reddediyorum.

Ne zaman kotu bir şey olsa, biliyorum ki ya kurban olmayı seçerim ya da ders çıkarıp, bir şeyler öğrenebilmeyi. Ve ben bir şeyler öğrenebilmeyi seçiyorum.

Ne zaman biri bana yakınarak gelse, ya şikayet etmelerini kabul ederim ya da onlara hayatin pozitif tarafını işaret ederim. Ben, hayatin pozitif tarafını seçiyorum.



İşe gidiyorum diye şikayet edebilirim ya da hevesle beynimi yeni günlere açarım.
 Yeterince arkadaşım olmayışının yasını tutabilirim ya da yeni iliksiler arayışına girişirim.
Güllerin dikenleri olusuna ağlayabilirim, ya da dikenlerin gülleri olusunu kutlarım.

Hayat seçimlerden ibarettir. Her olay bir secimdir. Olaylara nasıl tepki göstereceğinizi kendiniz seçersiniz. İnsanların ruh halinizi nasıl etkileyeceğini siz seçersiniz. İyi yada kotu bir ruh hali içinde olmayı siz seçersiniz. Kısacası: hayati nasıl yasayacağınız sizin seçiminiz!

Her sabah uyandığınızda sunu söyleyin kendinize: "Bugün iki seçeneğim var. Ya iyi bir ruh hali içinde olmayı seçerim ya da kotu. İyi bir ruh hali içinde olmayı ve hayatin pozitif acılarına odaklanmayı seçiyorum. Bugünün nasıl olacağı benim elimde. Bugünün nasıl olacağı benim secimim!"