31 Aralık 2012 Pazartesi

Yeni Bir Yıl Geliyor


Yeniler hep umut taşır insana.Yeni yıl da bizim için umut demek, daha iyiyi başarmak için daha çok çalışmak demek, hayatımızla ilgili kararlar almak üzere adım atmak demek
Yeni yıl bizi yaşama bağlamak için bir sebep daha demek
2013 yılının öncelikle sağlık getirmesini dilemek istiyorum. Sonrasında gelecek olanlar zaten sağlıkla birleşince anlamlı olacak. Mutluluk, başarı, huzur, birlikte olmak, dostluk, paylaşım, gezilecek yerlere ulaşmak, hedeflere ulaşmak, kariyer adımları ve daha nicesi var önümüzdeki yıl için dilek kesemde. Pandora'nın kutusunu olumlu anlamda açıp tüm dileklerimi ortaya dökmek ve gerçekleşsin diliyorum...


Mutlu seneler!

26 Aralık 2012 Çarşamba

Misafir Yazarlık

Misafir Yazarlık: Başka bir bloga misafir yazar olarak yazı yazma işlemidir. 

  • Misafir yazarlık ile diğer sitelerden gelen yazarlar sitenin güncel kalmasını sağlarlar. 
  • Yeni okuyucular ve takipçiler kazanırsınız. 
  • Misafir yazarlığın diğer faydalarından bahsedecek olursak, sitenize misafir olarak gelen yazar kendi sitesinin linkini yazının içerisinde belirterek sitesinin ziyaretçi sayısını arttırır. Böylece backlink kazanmış olur.

Misafir Yazınızı Nasıl Gönderebilirsiniz?
  • Yazılarınızı word formatında demirelyonca@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. 
  • Yazılarınızda en az 1 adet görsel bulunmalıdır. Mailiniz geldikten kısa süre sonra yazınız   Olikia Diyor Ki'de yayınlanacaktır.
  • Yazınız özgün ve daha önce başka bir yerde yayınlanmamış olmalıdır.
  • Yazılarınızı genel konular çerçevesinde yazabilirsiniz.  Eğer bebek - çocuk konularda yazılarınızı paylaşmak isterseniz  Yonca büyüyor...  blogumda yayınlanacaktır.
  • Bugüne kadar Olikia Diyor Ki'de yayınlanan misafir yazıları görmek için Misafir Yazılar kategorisine bakabilirsiniz.

21 Aralık 2012 Cuma

Yılbaşı Coşkusu

Her sene Aralık ayının gelmesiyle bir sorgu süreci başlar. Öncelikle geçirilen yılın nasıl olduğu değerlendirilir, bu sene istediklerimizi yapabildik mi, gitmek istediğimiz yerlere gittik mi, ya da listemizi tamamlayabildik mi diye sorular belirir kafamızda.
Yeni yıla girerken bir yandan bunları tartarken bir yandan da yeni yıl listemizi hazırlamaya koyuluruz. Bu sene listemizde mutlaka sağlıkla ilgili bir madde vardır öncelikle. Ya kilo vereceğiz, ya kilo alacağız ya da mutlaka artık bu sene düzenli spora başlayacağız. İkinci olmazsa olmaz maddemiz bir yatırım aracı olabilir. Eğer henüz alınmadıysa, ayağımızı yerden kesecek veya ne zamandır istediğimiz, hayalini kurduğumuz araba bizim olmalıdır yeni senede. Yatırım aracının bir diğeri, hatta daha önemlisi ise evdir. Ev almak, ev alındıysa ödemelerini tamamlamak hedef listesinde başlarda yer alır. Listenin diğer maddesinde ise mutlaka gezilecek, görülecek yerler vardır. Bu sene o çok istediğimiz tatili yapmak isteriz. Bir diğer madde okul veya işle ilgili olur. Kariyer planları, mezuniyet planları başı çeker. Böyle böyle derken liste uzayıp gider. Listemizde çok nadir olarak, kendi özeleştirimizi yaparak kendimizi beğenmediğimiz taraflardan uzaklaştıracak hedefleri buluruz. Bu sene bardağı daha çok dolu görmeyi hedefleyebiliriz mesela.
Neden daha çok gülmeyi, kahkaha atmayı listemize eklemiyoruz peki? Haydi bakalım, kağıt kalem veya telefon, bilgisayar çıksın ortaya ve listeler hazırlansın... Hayat planlamak için var, planlar da bozulmak için. Ama olsun yine de hayaller olmadan insan yaşayamaz....
Herkese şimdiden mutlu, sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir yıl dilerim.



20 Aralık 2012 Perşembe

Kadın Gözüyle Teknoloji: Akıllı telefonların IQ'su ne olmalı?

Bir kadın olarak zaten çantamda bir sürü nesneyle dolaşmak ve o ağırlıkları taşımak zorundayım. Hep bir önlem durumu, aman lazım olur düşüncesi buna sebep oluyor. Makyaj malzemesi, temizlik mendilleri, krem, bazen oje, dudak koruyucu vs. Hepsi ufak görünen bu nesneler birleşince çantamın ağırlığı kilolar mertebesine geliyor, hele bir de buna cep telefonunu eklersek.
Erkekler gibi işimiz kolay olsa, cebimize atıp çıkıverirdik dışarıya. Ağırlıkları hesaba katınca benim telefondan beklentim hafiflikle başlıyor. Bir de ince olması gerekir ki, en küçük çanta cebine girsin veya bir yerlere sığabilsin.
Bir kadının teknolojiden veya yüksek teknoloji sahibi üründen beklentisi nedir sizce?
Performans, hız, çok fonksiyonlu olması mı yoksa şık, hafif, uzun pil ömrüne sahip olması mı? 
İkinci tarafın ağır basacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Erkeklerdeki teknoloji hırsının aksine bizde böyle bir durum yok. Şık olduğu sürece çok fonksiyonel olmayan telefonları yanımızda taşırız. Yalnız artık yeni nesil akıllı telefonlar pazarda yer edindikçe artık o hafiflik beklentisi yerini biraz daha fonksiyona bırakmış durumda.
Artık bir akıllı telefon bağımlısı olan ben aylardır bozuk olan akıllı telefonmla idare edip gül gibi yaşarken birden beni terk etti, bozuldu gitti. Yedek telefonum eski bir kapaklı telefon. Çok fonksiyonel, kendine göre şık, dayanıklı ve aslında bir telefondan beklenen her özelliğe sahip. Yalnız bir eksiği var: IQ'su çok düşük...
Benim artık telefondan beklentim dahi seviyesinde olmasa da orta düzeyde IQ'ya sahip bir akıllı telefon, zira iletişim çağındayız. Artık sadece telefonla görüşmek, mesajlaşmak yetmiyor, twit atmak, facebook'ta yorum yapmak, linkedin'de irtibatta olmak, instagramda resim paylaşmak iletişim anlamına geliyor. Sosyal medya bu kadar önemliyken de geride kalmak olmuyor, malum çağımız iletişim çağı.
Artık öyle bir zamandayız ki, akıllı telefonu olmayan kendi aklından da şüphe eder duruma geliyor...

16 Aralık 2012 Pazar

Kurtlarla Koşan Kadınlar

Dr. Clarissa Estes'in doktora tezi kıvamında vahşi kadın arketipine dair mitler ve öykülerle kadınları analiz ettiği kitabı henüz bitirdim.
Kitabın adı da içeriği gibi ilgi çekici: "Kurtlarla Koşan Kadınlar". Vahşi doğada kurtların davranış biçimlerinin aslında kadınlara benzediğini ve ikisinin de büyüleyici olduğunu düşünen yazar, kitapta kadınların iç dünyasıyla ilgili birçok kilit noktayı mitlerle ve öyküler yoluyla anlatıyor.
Yazara göre kadınların hepsi içinde bir vahşi kadını barındırıyor ve bu kadınlar kemik arayarak hayatlarına devam ediyorlar. 
Birçok hikayede kötü muamele gören kadınlar zekalarıyla, içgüdüleriyle, sevgileriyle, inançlarıyla evin yolunu buluyor.
Ruhların yalnız olduğunda kolayca kırılacağını, birlikten kuvvet doğacağını da yine hikayelerle anlatıyor.
Ruh ve tine ulaşmak için insanın evine doğru yolculuk yapması gerektiğini, psişenin önemini, erginlenme olmadan yeraltı dünyasından normal dünyaya geçemeyeceğimizi hikayeler aracılığıyla aktarıyor okura.


Kitapta Hilala Ayısı adlı zen öğretisinin yer aldığı hikayeden tutun da, herkesin bildiği Kibritçi Kız hikayesine, Külkedisi masalına çok benzer ilk örneklerinden biri olan Vasalisa'ya birçok hikaye bulunuyor.
Hikayeleri okurken derin anlamlarını anlayamadan okuduğumuzu fark etmemizi sağlıyor yazar. Hikayelerin analizleri sayesinde mitlerde kullanılan birçok metaforun varlığından, kullanılan motiflerden bahsediyor.
Sadece kadınların değil, kendini keşfetmek isteyen ve yaşamlarında bulunan kadınları anlamak isteyen erkeklerin de okuması gereken bir başucu kitabıdır. Keyifli okumalar dilerim.

15 Aralık 2012 Cumartesi

Platin Kural

Yakın zamanda okumuş olduğum bu kişisel gelişim kitabı, diğer örneklerinden çok farklı olarak hemen hayata geçirilebilecek, pratik bilgiler içeriyor.
Dr. Tony Alessandra tarafından yazılan bu kitapta 4 tip insan olduğundan, bizim de ana hatlarıyla mutlaka bir gruba ait olduğumuzdan bahsediyor.
Kişi tipleri ise şöyle: Yönetici, Sosyal, Arabulucu ve Düşünür.
Yönetici, görev odaklı, sonuca bakan, sürece odaklanmayan, işler halledilmeyince mutlu olmayan kişi tipini temsil ediyor.
Sosyal, bulunduğu ortama neşe veren, esprilerle, günlük hayat konularıyla konuşmaları canlı tutan, işin bitmesinden çok işten zevk almaya odaklanan kişi tipini temsil ediyor.
Arabulucu, bulunduğu ortamlarda tartışma olmasından kaçınan, hep orta noktayı bulmaya çalışanları temsil ediyor.
Düşünür ise işine odaklanan, ayrıntılarla boğulabilen kişiyi temsil ediyor.
Kitapta bu insan tiplerinin nasıl anlaşılacağını, kendimizin hangi gruba girdiği, bu grupların birbiriyle etkileşimi sonucu oluşan yeni tiplerden bahsediliyor.
Başucu kitabı niteliğinde bu kitap şimdiye kadar okumuş olduğum kişisel gelişim kitaplarından çok ayrı olarak hemen kendime katkıda bulunmamla fark yarattı.
İletişimin temel noktası, karşımızdakinin farkındalığını bilmek ve ona göre davranmak diyor Tony Alessandra. 
Ben de bu kitabın öğrettiklerinden yola çıktım ve iletişim stratejimi tekrar gözden geçirdim. Size de tavsiye ederim.

5 Aralık 2012 Çarşamba

Red Bull SoundClash Kanatlandırmaya Geliyor

2006’dan bu yana dünyanın çeşitli ülkelerinde, o ülkenin ünlü gruplarını çarpıştıran Red Bull SoundClash, Türkiye ayağını 14 Aralık 2012’de Küçükçiftlik Park’ta gerçekleştiriyor. Bir tarafta Ska’nın ustası Athena, bir tarafta Alternatif Rock müziğin devi MaNga, sizi müthiş bir müzik şölenine davet ediyor.


SoundClash’te 2 grup için 2 sahne kuruluyor, 4 raunt sürecek olan çarpışmanın sonunda sadece en iyi olan kazanıyor. İlk raunt “Cover Raundu”. Gruplar önceden birlikte karar verdikleri ünlü bir şarkıyı kendi tarzlarında yorumluyor. İkinci raunt olan “Devralma Raundu”nda bir grubun çalmaya başladığı şarkıya diğer grup devam ediyor. Üçüncü raund ise “SoundClash”. Gruplar kendi şarkılarını 3 farklı türde söyleyerek kendilerini gösteriyorlar. Her tarza hakim olmak önemli! Ve son müzikal raunt, “Joker Raundu”. Gruplar o ana kadar gizli tuttukları konuk sanatçılarını sahneye çağırarak son numaralarını yapıyorlar.

Heyecanı doruklarda yaşayacağınız soluksuz bir müzik çarpışması sizi bekliyor.

Konuşmaya dahil olmak için: #rbsoundclash’i takip edebilirsiniz.

http://www.biletix.com/etkinlik/NRDB1/ISTANBUL/tr
http://www.redbull.com.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.