Paris'te Gece yarısı
Paris'te Geceyarısı Yonca'nın doğumundan sonra izlediğim ilk doğru dürüst film diyebilirim. Bir seansta bitirememiş olsam da akıcı konusu ve samimi karakterleri sebebiyle hemencecik devam ettiğim bir film oldu.
Film Woody Allen tarafından yazılmış ve yönetilmiş bir romantik komedi.
Amerikalı ama nişanlısıyla Paris'e seyahate gelen ve Paris'i çok seven yazar Gil Pender (Owen Wilson), nişanlısının ailesi ve arkadaşları arasında kalmıştır.
Bir gece yarısı onlarla takılmak yerine şehirde tur atmayı tercih eder ve kilisenin çanları çalıp saat onikiyi gösterdikten sonra kendini eski bir araçla birlikte 1920'lerin Paris'inde bulur. Gittiği partide Cole Porter, Zelda ve Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway ile karşılaşır. Ernest Hemingway'le sohbetinde yazmakta olduğu kitaptan bahseder. Ernest ona tüm kitaplarının Getrude Stein tarafından okunduğunu ve onun yorumlarına istinaden düzeltmelerini yaptığını anlatır.Gil ertesi gün kitap taslağını getirmek üzere Ernest ile anlaşır. Ernest ile görüştüğü kafeden çıktığında arkasına bakar ve gördüğü bir çamaşırhanedir.
Ertesi gün Gil, Getrude Stein'a kitap taslağını iletir. Orada Pablo Picasso ve sevgilisi Adriana ile karşılaşır.
Adriana çok alımlı bir genç bayandır ve Gil onunla çok iyi anlaşır.
Gil için gece yarısı Paris'in geçmişine yolculuk yapmak bir tutku halini almıştır. En sonunda nişanlısı ve ailesi de durumdan şüphelenirler.
Gil geçmiş Paris'e o kadar çok alışmıştır ki, her gece yarısı kilise çanları sırasında aynı yerde bekler ve arabaya atlayarak geçmişte yolculuk yapar.
Film harika müzikleri, Paris'in hoş atmosferi ve süpriz ünlü oyuncularıyla da ayrı bir tat bırakıyor. Adrien Brody, Carla Bruni, Kathy Bates ve Marion Cotillard gibi oyuncular filme renk katıyor.
Hoş bir DVD filmi. Evde sinema keyfi yaşamak isteyenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.
Hiç yorum yok