Son Yazılar

Külkedisi'nden Sindirella'ya

Anne olmak zor. Çalışan kadın olmak da zor. Hem anne hem de çalışan kadın olmaksa bir meydan okuma.
Doğum öncesi kozmetikler ve bilimum oje türevi süslenme gereçlerinden gayet uzakta kalmıştım. Sanki bir şekilde kozmetikle arama koca bir göbek girmişti.
Bu kötü ilişki doğum sonrasında da bir süre devam etti. Ta ki külkedisi Sindirella'ya dönüşmek zorunda olana kadar.
Külkedisi bendeniz doğum iznimin kış mevsimine gelmesi dolayısıyla çok fazla dışarıda kalamamış, ev ortamında bulunmaktan kendimi alamamıştım. Sindirella mevsimi gelip de çalışma günüm gelip çattığında kozadan çıkması gereken kelebek gibi ürkektim. Ne yapacağımı, nasıl giyineceğimi bilemiyor gibiydim. Bir de buna hala üzerime olamayan kıyafetlerim eklenince kendimi çıkmazda bulmamak için dua ediyordum.


Gel gelelim makyaj yapmayı unutan ben rimeli gözüme bulaştıra bulaştıra bir hal oldum. İşe başlamadan önce kuaföre gidip kendimi işe hazırlamaya, biraz daha medeni bir insana benzemeye çalıştım.
Ama beklenen gün çattı, sabah erkenden kalkıp işe gitme zamanı geldi. Gerçi benim erken kalkma ile ilgili bir problemim olamazdı, zira çalar saatim beni geceleri ve sabahları erkenden uyandırmaya kuruluydu. Çalar saat kızım sayesinde alarm ötmeden kalkıp hazırlanmış oluyordum.
İlk işi günü sonrasında makyaj konusunda biraz da olsa kendimi geliştirdim. Giyim konusu da zamanla çözüldü.
Yıllardır çalışma temposuna alışmış bir kişi için çok zor bir şey evde kalmak. Çalışmak insanı zinde kılıyor beyin ve fiziki olarak. Bir çeşit motivasyon bu aslında. Sosyalleşmek, yeni şeyler öğrenmek, yaşadığını farklı olarak anlayabilmek adına çok gerekli.
İşte tüm bunlar kafamda işe başladım ve bir baktım ardım koca bir 7 ay bırakmışım. Geride kalan biricik bebeğim ise günden güne büyümekte. Tabii ki birçok şeyini kaçırıyorum veya ilk şahit olamıyorum fakat Sindirella olmak da gerçekten çok güzel.



Hiç yorum yok