Burası Bizim Mahallemiz
Doğduğu mahallede büyüyen, okula giden, evlenip tekrar aynı mahallede yaşayan çok fazla İstanbullu olduğunu düşünmüyorum. Ben bu şanslı kesimden biriyim.
Doğduğum mahallede evlenmeden bir sene önceye kadar yaşayıp 1 sene annemin çocukluk semtinde kaldıktan sonra tekrar aynı mahalleye güle oynaya dönmüştüm. 4,5 sene önce çocukluğumu geçirdiğim evin iki sokak ilerisine geçerek ikametgahımı tekrar aynı mahalleye taşımış oldum.
Bu süre zarfında yollarda geçirdiğim uzun saatler, zaman zaman çok yoğun olan caddelerimiz ve sokaklarımızı düşünerek, bir sonraki adımda çocuk yetiştirmek için daha sakin bir mahalleye doğru yelken açmaya karar verdik.
Şimdi geriye dönüp baktığımda burayı ne kadar özleyeceğimi bir kez daha düşünüyorum. Tamirci muslukçumuzun, sokak simitçimizin ve hurdacımızın olduğu, camdan sepet sarkıtılarak bakkaldan alışveriş yapıldığı, kasabın, bakkalın, manavın, terzinin ve daha sayamadığım bir sürü esnafın yan yana dükkan açtığı bir mahalle bizim mahallemiz.
Ayakkabı tamircisi, berber, fotoğrafçı ve fırın yan yanadır bu mahallede. Zaten esnaf yaşayanların çoğunu tanır. Sık sık aynı yerden alışveriş yaparsanız ahbap bile olursunuz. Ufak bir sökük bile olsa köşedeki terziye diktiriverirsiniz.
Su saatini okumak için gelen eleman gündüz sizin zilinizi çalar. Telefon faturalarını bırakmak için gelen postacıyı bilirsiniz. Sokakta oynayan çocuklar yan apartmanın çocuklarıdır. Köşedeki marketteki elemanlarla selamlaşarak eve gelirsiniz. Gecenin bir saati canınız bir şey isterse ararsınız, getirirler.
Şehir merkezi sayılabilecek bir yerde yaşadıktan sonra sakinlik uğruna tepelere çekilme kararımı bir kez daha sorguluyorum izninizle...
Hiç yorum yok