Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları
Yüzüklerin Efendisi serisinin öncü kitabı Hobbit üçlemesinin ikinci filmini sinemada izleme şansına erişmiş bulunmaktayım. İlk filmi evde iki seans izledikten iki hafta sonra yolumuz sinemaya düştü ve 3 boyutlu olarak filmi izledik.
Geç bir seans olmasına rağmen sinema koltukları %95 doluydu ve ancak ikinci sırada koltuk bulabildik. Filmi ne olursa olsun izlemeye karar verdiğimizden yine de izlemeyi tercih ettik ve kesinlikle çok iyi bir karar verdiğimizi söyleyebilirim.
Hobbit, Yüzüklerin Efendisi'ndeki Frodo'nun büyükbabasının hikayesini anlatıyor aslında. Ülkeleri bir ejderha tarafından ele geçirilen Cüceler ilk filmde yolculuğa çıkmışlardı, bu filmde macera devam ediyor ve ejderha Smaug'la tanışmak üzere Bilbo cücelerle yola devam ediyor. Gandalf'ın önerisiyle ekibe katılan Bilbo, cücelerin yanında hiç de deve gibi kalmayıp onlara cesaretini kanıtlıyor.
Altın hazinesinin içinde Erebor'da yaşayan ejderha Smaug ise Erebor'u eski kralın torunu Thorin Meşekalkan'a vermek niyetinde olmadığından iş yine Bilbo'ya düşer ve ejderhanın hazinesinden Arkantaşı'nı elde etmesi gerekmektedir.
Smaug'un yanına ulaşana dek Elflerin yardımıyla Orkları alt eden Cüceler, ülkelerini geri almak için çok kararlıdır. Öncesinde onlara yardım eden Göl Kasabası'ndan destekle ayrılırlar ve Erebor'a ulaştıktan sonra asıl zorluğun burada olduğu anlaşılır.
Film görsellik ve efekt olarak gayet başarılı, onun yanında Elf'lerden Legolas ve kadın savaşçı Galadriel, hem romantizmlikle filme renk katıyor. Burada Galadriel karakterinin Lost dizisinin yıldızı Evangeline Lily tarafından canlandırıldığını söylemeden geçemeyeceğim. Böylece erkek egemen filmde biraz da olsa kadın görmüş oluyoruz.
Film baştan sona heyecanlı, biraz da olsa temposunu kaybetmiyor, ilk filme oranla çok fazla sayıda savaş sahnesi içerdiğinden hiç duraklamadan ilerliyor ve 3 saat nasıl geçti hiç anlaşılmıyor.
Herkese kesinlikle tavsiye ederim, iyi seyirler!
Ben geldim ve yazınızı çok beğendim
YanıtlaSil