Çocukların Erişemeyeceği Bir Yerde...
İlaç kutularının üzerinde "Çocukların erişemeyeceği bir yerde saklayınız." diye yazar. Çocuğum olmadan önce bunun anlamını çok iyi kavrayamazdım. Çocuk şarkılarından, etrafımdan duysam da çocukların ilaçlara bu kadar ilgi duyabileceğini düşünemezdim doğrusu.
Ama işte çocuklar birer minik kaşif olarak geliyorlar dünyaya. Daha doğar doğmaz ailesini, beslenmeyi, kendini ifade edebilmek için ağlamayı keşfediyor. Sonrasında kendisini kelimelerle veya işaretlerle ifade ediyor ve etraftakileri artık karşılaştırabilir hale geliyor. Bu dönemde ona birçok tehlike eşlik ediyor. Bunlardan bir tanesi de renkli, cazibeli paketleriyle ilaç kutuları. Nedendir bilinmez birçok ilaç firması vitaminleri bonibon gibi renkli renkli yapmayı tercih ediyor, ya da o çok kötü antibiyotikler akide şekeri gibi pembe renkte oluyor.
Farklı olan her zaman caziptir. Bu bizim için de geçerli, ama çocuklar için bu daha da ön plana çıkıyor. İlaçları koyduğumuz çekmeceyi açar açmaz Yonca'yı bir saniye içinde yanımda buluyorum, hemen elini atıp bir ilaca dokunmak üzereyken apar topar elini tutup dikkatini dağıtmaya çalışıyorum.
Geçtiğimiz gün gittiğimiz bir ev ziyaretinde, ev sahibinin yatağının başucunda bulunan ilaçları açmak üzereyken yakaladım Yonca'yı. Koşa koşa gitmişti yatak odasına, ben de peşinden ona doğru giderken bir de baktım küçük hanım komodinin üstünde duran demir haplarına elini atmış. Hemen elinden uzaklaştırdım. İşte o gün anladım, çocukların erişemeyeceği bir yerde uyarısının ne kadar önemli olduğunu.
Paranoyaklıkla tedbirli olmak arasında ince bir çizgi vardır, tıpkı dahilik ve delilik gibi. Dozajı tutturduğumuz sürece, söz konusu en değerli varlıklarımız olduğu için tedbiri elden bırakmamak bizi her zaman koruyacak ve sonra pişmanlıktan uzak tutmaya yardımcı olacaktır. Kimsenin başına gelmemesi dileğimle...
Hiç yorum yok