Evimizdeki Tehlikeler!
Çocuk sahibi olmadan önce çamaşır suyunun ne denli tehlikeli olabileceğini düşünemezdim. Aynı şekilde bir makas veya bıçağın ne şekilde zarar vereceğini hayal bile edemezdim.
Yonca ayaklanıp yürüyünceye kadar daha kolay sayılabilirdi. Emeklemeye başladıktan sonra onun erişebildiği yerlerde tehlikeli nesneler bulundurmamaya, yeri mümkün mertebe temiz tutmaya gayret ediyorduk. Çekmeceler, dolap kapıları henüz onun erişebildiği yerler olmadığından günlük hayatımız aynen devam ediyordu.
Yürümeye başlayan küçük kaşif artık dolap kapılarını Alice harikalar diyarındaki kapılardan her biri sanıp açmaya, mümkünse içeri girmeye başladı. Hal böyle olunca tehlikeli maddeler içeren dolapların kapıları ve çekmeceleri kilitlenmeye başladı. Tüm dolap kapılarını kilitlemeyi kaşif ruhunu yok etmemek için tercih etmedik ve birkaç tehlikeli madde içermeyen dolap kapağı harikalar diyarına giriş bileti sunmaya devam etti. Açık kalan dolap kapaklarından biri de küçük kaşif tarafından açılıp kapatılırken korktuğum başıma geldi ve parmağı dolaba sıkıştı. Tırnağı ve parmağı çok kötü bir şekilde morardı ve sanırım tırnağı da düşecek. Harikalar diyarı kapılarında bundan sonra daha dikkatli olacağım ve Yonca'ya zarar gelmemesi için elimden geleni yapacağım.
Geçtiğimiz günlerde, tehlikeli maddelerden biri olan makası içeren konsolumuzun kapak kilidini kapatmayı unutmuşuz. İki arada bir derede nasıl olduysa küçük kaşif Yonca, makası almış ve parmaklarını makasın kollarının arasına geçirmiş. Sanırım en fazla 45 saniye gözümü ayırmıştım. Koşarak elinden makası aldım, ona fark ettirmedim ama ben bayağı korktum bu olay sonrasında. Olabilecekleri aklıma getirmemeye çalışarak bir daha bu hatayı tekrarlamamaya söz verdim.
Mutfağımızda bıçaklarımızı koyduğumuz uzun bir magnetimiz var. Duvara çivili şekilde duruyor ve üzerinde mutfak bıçaklarımız asılı. Bu da artık bizim evdeki tehlikelerden biri haline gelmiş durumda, zira küçük kaşif ayak ucunda yükselerek bıçakların saplarına erişebiliyor. Bazı bıçaklar da rengarenk olduğundan ilgisini çekiyor sanırım.
Çamaşır suyuna gelince... Benim kokusunu çok sevmemememden dolayı evimize sık sık uğrayan bir temizleyici değildir çamaşır suyu. Çok gerekmedikçe kullanmadığımdan dolayı çok da ortalarda bulunmuyor. Doktorumuz kimyasal temizleyicilerden en tehlikesinin çamaşır suyu olduğunu söylediğinden beri daha da sevmiyorum. Evde yüksek bir rafta ve Yonca'nın kesinlikle ulaşamayacağı bir yerde saklıyorum. Zaten Türkiye'de en çok gerçekleşen çocuk kazalarından biri de çamaşır suyu içmekmiş. Bu sebepten olsa gerek, markalar çocuk kilidi uygulamasına gittiler.
Umarım böyle kazalar veya kaza adayları kimsenin başına gelmez, tedbirli olmakta fayda var. En azından riski minimize edebiliriz. Böylece daha sonra "Vah vah" diye üzülmeye kullanacağımız zamanı en değerli varlıklarımız için harcayabiliriz.
Sağlıklı, kazasız günler dilerim.
Hiç yorum yok